Evet, maalesef öyle... Bir önceki Oasis yazımda da bahsettiğim gibi, yaptığınız şeyin "içi"nin hiç bir önemi yok... Hatta ne kadar boş olursa o kadar el üstünde tutulursunuz...
İşte buna en son örnek... Biraz uzun bi hikaye... İskoçya'nın Dundee kentinde kendilerince rap yapıp next-Eminem olmaya çalışan iki genç arkadaş bu olayın kahramanı... Gavin Bain ve Billy Boyd.
Bu arkadaşlar yıllarca kendi aksanlarında rap yapıp, türlü yarışmalara katılıp, türlü şirketlere başvurup her seferinde linç edilip taşlanmanın kıyısından dönmüş, "loser" tabir edilen itilip-kakılmış klasmanında demir atmış iki genç. Bakmışlar ki bu iş böyle olmıycak, kendilerine yeni takma isimler ve yeni bir hikaye uydurmuşlar. Bain, Brains McLoud olmuş; Boyd da Silibil. Aslen Kaliforniyalı olduklarını, okuldan atılınca İskoçya'ya tatile geldiklerini ama paraları bittiği için mahsur kaldıklarını, para biriktirip Amerika'ya geri dönebilmek için rap yapmaya başladıklarını anlatmaya başlamışlar... Tabi daha önce milletin burun kıvırdığı şarkılarını da virgülüne dokunmadan aynen -ancak bu sefer Amerikan aksanıyla- söylemeye devam etmişler....
Sonuç ne dersiniz? Sony ile 350,000 poundluk bir anlaşma ve hemen arkasından gelen 3 albüm... İkili şarkılarında hep gerçek kimliklerine ve çevirdikleri dolaba ilişkin ipuçları koymuşlar -hepiniz malsınız diye- ama ipin ucu Eminem ve D-12'nin İngiltere turnesinde kaçmış... Zira çakal rapçilerimiz, İskoçya'da herkese Eminem ve D-12'nin kankaları olduklarını söylüyorlarmış... Menajerleri de Eminem ve D-12'nin turnesinde öngrup olacaklarını söyleyince elleri ayaklarına dolanmış... Gelgelelim battı balık yan gider deyu, turne zamanı Eminem ve D-12'yle çok afedersiniz enseye şaplak göte parmak takılmaya başlamışlar, Eminem'le D-12 de "noooluyo lann" demeyip, aynı şekilde karşılık verince kimse duruma uyanmamış...
İkili MTV'nin TRL programına çıkınca, aslında İskoç oldukları dedikodusu internet hayran sitelerinde konuşulmaya başlanmış ve kahramanlarımız alelacele siteyi kapatıp olayın üstünü örtmüş.
Gelgelelim saçma bir hırsla aslında dalga geçmek amaçlı oynadıkları bu oyun gitgide ikilinin boyunu aşmaya başlamış. Zamanla popülerlikleri artıp işin içine büyüüüük büyüüüüük paralar girince, gerçeği açıklama işi de suya yatmaya başlamış, tabii zaman geçtikçe gerginlikleri de büyük kavgalara dönüşmeye başlamış. En sonunda Boyd, grubu bırakıp kız arkadaşıyla evlenmek üzere İskoçya'ya geri dönmüş. Albüm anlaşmalarının da böylece yatması üzerine Baid, tek başına bir süre daha takılmaya çalışsa da alkol ve uyuşturucu çamurunda debelenmeye başlamış.
Müziği bırakmak zorunda kalan Baid, eskortluk, ayakkabı satıcılığı gibi değişik işlerde çalışırken bile; kendini, yarattığı Amerikalı karakterin etkisinden kurtaramadığını, hala onun gibi davrandığını, aslında "o" olmanın kendisi olmaktan daha fayda sağladığını söylüyor. Bir süre müzikten uzak kalan Baid, sonunda kendini biraz toparlayıp "ayık" kalmayı başarınca yeni grubu "Hopeless Heroic"le yeniden sahnelere dönmüşş.. Bu kez kendisi olarak...
Kıssadan hisse...
Blog'a başladığını biliyordum ama hiç girip de okumamıştım. Bu akşam bakayım dedim, fena sardı. Oldukça başarılı post'lar. Tebrik ederim.
YanıtlaSilNOT: Yorum için blog adresimi soruyor, ama aslanlar gibi parasını verip de aldığım blog URL'imi kabul etmiyor, rezalettt!!! Ben de eskimeye yüz tutmuş blog'umun adresini kullanırım.
mersi efendim... bu arada para verilen hiç bişi bi işe yaramaz :))) yaşasın beleş!!! :)
YanıtlaSil